Ev taşımak ilginç bir olaydır. Valizler odalara dökülür. Kıyafetler katlanır, toparlanır. Tabaklar, bardaklar, tuzluklar gazetelere sarılır. Kitaplar karton kutulara yerleştirilir. Fakat ev taşımanın en can alıcı kısmı, masa çekmecelerinin boşaltılmasıdır. Masa çekmeceleri, zaman taşıyıcılarıdır. Eğer, benim gibi biraz da dağınık bir insansanız, bu eylem, saatlerinizi alabilir. Faturalar ve fişler çekmecenin en çok yer kaplayan parçalarıdır. Aralarından küçük defterler ve kağıtlar ayırt edilir. Küçük defterlere alınmış notlar okunur. Bazı kağıt parçalarının, o eve sizinle beraber taşınmış olduğunu anlarsınız. Başvuru belgeleri, motivasyon mektupları, referans mektupları, diploma çevirileri, dergilerden kesilmiş parçacıklar, başka şehirlerden alınmış kartlar. Her biri insanı başka bir güne taşır. Bir de benim gibi, eski defterleri atmaya kıyamıyorsanız, görmek ve hatırlamak istemediğiniz defter parçalarını zımbaladıysanız, yıllar sonra, kaleminizden dökülenleri bir başka taşınmada açıverir, gülümseyerek okursunuz.
Ev taşımak hüzünlü fakat zevkli bir olaydır. Bir zaman diliminin dökümünü yapmak gibidir. Bavula konulan bir şapka veya gazeteye sardığınız, daha önce olmayan bir bardak, sizinle bir ihtimal, daha çokça yol gidecektir.