05 Aralık, 2011

somewhere over the rainbow

Uzunca zaman oldu, bir başıma kitap sayfası karıştırıp güzel müzikler dinleyemedim. Kış geldi bu arada Bordeaux'ya. İki parça şapka aldım ama hala eldivensiz dolaşılıyor sabah soğuğunda. Baharın son günüydü, Dune of Pyla'ya tırmandım. Kum bazen su kadar iyi geliyormuş insana. 
Dün, 50 kişinin önünde sunumuma başlarken ellerim titredi. Sahne heyecanını sevdiğimi bir kez daha fark ettim. Yalnızca ilk cümleme çalışmıştım. İlk cümleyi söylerseniz, gerisi kendiliğinden gelir. Geri kalan cümleleri ezberlemek ise, yalnızca kötüleştirir işleri. Üçüncü cümlem, sınıfın en arkasında beni izleyen Orient Express otellerinin ve trenlerinin sahibini gülümsetince, her şey kolaylaştı.
Tesadüfler güzel şeyler diye düşündüm eve dönerken. Üç yıl önce, Sirkeci garında plansızca karşım(ız)a çıkan orijinal Orient Express bunlardan yalnızca birisi. Bugünlerde her şey bir zincir gibi dökülüyor hayatıma...