Bazen insan, bazı duyguları aniden, şaşırtıcı bir kesinlik içinde hisseder. Bir an gelir, aşık olur mesela. Bir gün uyanır, 18 yıldır yaşadığı evden çıkmaya karar verir ve 18 gün içinde kendisini bir başka evde bulur. Bir şey görür ve almak ister. O an, başka bir yol yoktur. Olan olmuştur.
French Kiss'in sonlarına yakın bir sahnede Kate, Luc'un odasında bir şarap koku kutusu görür. Hoşuna gider. Luc'un tutkusunu anlayamaz fakat varlığını hisseder.
Bu tuhaf sahneyi bugün Kav Butik'te dolaşırken, bir koku kutusu gördüğümde hatırladım. O an, kutunun aniden benim olmasını istedim. Aynı hissi, Nazım'ın tüm şiirlerini gördüğümde duymuştum.
Aniden ve büyük bir şeffaflıkla gelen duygular, hoşnutlukla karşılanmalıdır. Kıymetlidirler çünkü. Neye yol açarsa açsınlar. Gitmeye, kalmaya, gülmeye, ölmeye veya yeniden doğmaya.
Bazen düşmeye, ağlamaya.