06 Kasım, 2011

Age and Beauty



Ari Seth Cohen'in 'Advanced Style' adlı blogundan yola çıkılarak Lina Plioplte tarafından çekilmiş bu kısa film, insanı gençliğinden utandırabiliyor.
Bill, dün Cross Cultural Management dersinde, en arka 5 sırada oturan tüm Fransız kızlardan ayağa kalkmalarını rica etti, arkasını döndü ve kızların giymiş olabilecekleri kıyafetleri saydı. Kıyafetleri birer birer incelediğimizde yanılmadığını gördük. Elbette kimisi belli parçaları üzerinde daha güzel taşımıştı veya seçmiş olduğu kombinasyonlarla farklılaşmıştı. Ancak temelde, seçilen ürünler aynıydı. 'New York'a gitseniz, köşeden dönecek olan kadının ne giyeceğini asla tahmin edemezsiniz' diye devam etti Bill. 'Kimisi leopar desenli bir bluz, kimisi kırmızı mini bir elbise, kimisi yüksek bel bir kot pantolonla karşınıza çıkabilir'
Haksız sayılmaz Bill. Fransız kadınlarının şıklığına elbette bir lafımız yok. Paris sokaklarında gözlerimi alamadığım çokça kadın gördüm. Üstelik, quality/quantity oranını Amerikalılara kıyasla oldukça yüksek tutmaları şıklıklarının ağırlığını veren bir avantaj. Fakat buna paralel olarak özgürleşmek de gerek sanırım. Bu renkli güzel kadınlar gibi, özgüvenle. Önce kafalardan başlayarak. 

04 Kasım, 2011

La cuisine bordelaise

Cannelé, Bordeaux'ya özgü hafif bir tatlı çeşidi. Geldiğim ilk gün sokaklarda dolaşırken gözüme çarpmıştı. Küçük butiklerde, macaronların hemen yakınında bulunabileceği gibi, market raflarında da insanın karşısına çıkıyor. Dışı sert, içi yumuşak, karamel kokulu bu küçük tatlı, öğlen çayıyla güzel gittiği gibi çeşitli şarap ve şampanyalarla da tercih edilebiliyor. Süt, yumurta, şeker ve unun yanında aroma vermesi için tatlıya rom ve vanilya da ekleniyor. Adını ise  içinde pişirildiği, normalde tarçın için kullanılan, küçük bakır kalıplardan alıyor. 
Alçakgönüllü bir tatlı bence Cannelé. Can alıcı bir özelliği yok. Ama tam da bu yüzden, Bordeaux'nun güzel bir yansıması olduğu için, buralara gelindiğinde denenmeli...